ROUX-en-Y Gastrik Bypass
- Op.Dr.Salih Can Çelik
- 21 Mar 2024
- 5 dakikada okunur
ROUX-en-Y Gastrik Bypass
Roux-en-Y Gastrik Bypass, özellikle Amerika başta olmak üzere dünya genelinde en yaygın uygulanan obezite cerrahisi prosedürüdür. Bu ameliyat, hem mide hacmini küçülten hem de besin emilimini kısıtlayan bir yöntemdir. Yenilen gıda miktarını azaltmanın yanı sıra alınan besinlerin bir kısmının emilmeden atılmasını sağlar.
Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, diyet ve düzenli egzersizle kilo veremeyen obez bireylere uygulanır. Bu cerrahi yöntem, diyetler ve yoğun egzersiz programlarıyla başa çıkamadığınız fazla kilolarınızdan kurtulmanıza yardımcı olur. Roux-en-Y Gastrik Bypass, kilo kaybını etkili bir şekilde sağlamak için tasarlanmış, hasta dostu bir yöntemdir.
Roux-en-Y Gastrik Bypass Ameliyatı için uygun muyum?
Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, diğer obezite cerrahisi yöntemleri gibi belirli endikasyonlar doğrultusunda uygulanır. Obezite cerrahisine uygun hastalar, tüm dünyada National Institutes of Health (NIH) tarafından 1991 yılında yayımlanan konsensus kararlarına göre belirlenir:
Vücut Kitle İndeksi (BMI) > 40 kg/m2 olan obez bireyler,
Vücut Kitle İndeksi (BMI) > 35 kg/m2 olan ve obeziteye bağlı olarak şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi, kalp hastalığı, polikistik over gibi sistemik hastalıkları olan bireyler.
Eğer vücut kitle indeksiniz 35 kg/m2 üzerinde ise ve diyet ve egzersize rağmen kilo veremiyorsanız, obezite cerrahisi sizin için uygun bir seçenek olabilir. Bu tür cerrahi yöntemler, kilo kaybını destekleyerek obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, obezite cerrahisi kararı, bir doktor tarafından detaylı bir değerlendirmenin ardından verilmelidir.
Roux-en-Y Gastrik Bypass Ameliyatı Nasıl Uygulanır?
Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, diğer obezite cerrahisi yöntemleri gibi belirli endikasyonlar doğrultusunda uygulanır. Obezite cerrahisine uygun hastalar, tüm dünyada National Institutes of Health (NIH) tarafından 1991 yılında yayımlanan konsensus kararlarına göre belirlenir:
Vücut Kitle İndeksi (BMI) > 40 kg/m2 olan obez bireyler,
Vücut Kitle İndeksi (BMI) > 35 kg/m2 olan ve obeziteye bağlı olarak şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi, kalp hastalığı, polikistik over gibi sistemik hastalıkları olan bireyler.
Eğer vücut kitle indeksiniz 35 kg/m2 üzerinde ise ve diyet ve egzersize rağmen kilo veremiyorsanız, obezite cerrahisi sizin için uygun bir seçenek olabilir. Bu tür cerrahi yöntemler, kilo kaybını destekleyerek obezite ile ilişkili sağlık sorunlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, obezite cerrahisi kararı, bir doktor tarafından detaylı bir değerlendirmenin ardından verilmelidir.
Roux-en-Y Gastrik Bypass Ameliyatı Nasıl Uygulanır?
Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, tamamen laparoskopik bir yöntemle gerçekleştirilir, yani karın bölgesinde büyük bir kesik yapılmaz. Bu operasyon, özel aletler ve kameralar kullanılarak altı adet 1 cm’den küçük kesilerle gerçekleştirilir.
İlk aşamada, mide girişinde küçük bir mide poşu oluşturulur. Bu yeni oluşturulan mide poşu hacmi genellikle bir çay bardağından daha küçüktür, yaklaşık 35-50 cc’dir. Normalde mide hacmi 800-1000 cc civarında olduğu düşünüldüğünde, bu durumda mide hacmi %95’in üzerinde azalmış olur.
Yeni oluşturulan mide poşu için, gıdaların bağırsaklara geçişini sağlayacak yeni bir yol oluşturulur. İnce bağırsaklar yaklaşık 50-75 cm mesafeden kesilir ve aşağı doğru uzanan uç, yukarıya çekilerek yeni mide poşuna bağlanır. Bu şekilde alınan gıdalar yeni mide poşuna gelir ve eski mide pasif bir şekilde kalır, gıda ile temas etmez. Yeni mide poşuna gelen gıdalar ise doğrudan bağlantı yapılan ince bağırsağa geçer. Bu sayede kalan mideyle birlikte bir kısmı ince bağırsak, gıda geçişinden ayrılarak emilim engellenmiş olur. Bu işlem, besinlerin tamamının emilmesini önler ve kilo kaybını artırır.
Gıdanın geçişinden ayrılan mide ve devam eden ince bağırsak belli bir noktadan itibaren salgılarını ince bağırsakların kalan kısmına aktarmak için bağlantı yapar. Bu bağlantı, hem sağlıklı besin emilimi için gerekli olan minerallerin sağlanması hem de ince bağırsaklar içinde sorunların yaşanmaması için önemlidir. İnce bağırsağın başlangıç kısmı, içinden gıda geçmeyen ve sadece safra ile pankreas salgıları için bir iletim kanalı görevi gören bir bölge haline gelir.
Sonuç olarak, Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı ile oluşturulan küçük mide, çok az miktarda yemek yemeye izin verir ve bu sayede kişiye sağlam bir tokluk hissi kazandırır. İnce bağırsakların başlangıç kısmının atlanması, yediğiniz yemeklerdeki besinlerin tamamının emilmesini engeller. Bu nedenle özellikle yağ ve hamur işleri içeren yüksek kalorili gıdaların emilimi önlendiğinden, kilo kaybı etkin bir şekilde gerçekleşir.
Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, hızlı ve etkili bir kilo kaybı sağlar, ancak bu hızlı kilo verme süreci normal kiloya yaklaşıldığında azalır ve 2 yıl sonra tamamen durur. 5 yılın sonrasında ise %35 civarında hastada bir miktar kilo alımı olabilir. Bu durum, ameliyatın kontrolsüz kilo kaybına neden olmadığının bir göstergesidir.
Roux-En-Y Gastrik Bypass Ameliyatının Etki Mekanizmaları Nelerdir?
Küçük Mide Poşu: Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı ile mide hacmi yaklaşık %90-95 oranında küçültülür. Normalde insan midesi 1000 cc’ye kadar esneyebilirken, şişmanlık durumunda bu kapasite 1500 cc’ye kadar çıkabilir. Yeni oluşturulan mide poşu ise yaklaşık 35-50 cc hacminde olup, çok az miktar gıdayı alabilir. Gıda dolu mide duvarı esnemeye başladığında doyma merkezine sinyal gönderir, bu da tokluk hissinin ilk lokmada uyarılmasını sağlar.
Hormonal Etki: Küçük mide poşundan ince bağırsağa geçen gıdalar, ince bağırsaktan çeşitli hormonların salgılanmasına neden olur. Bu hormonlara genel olarak “inkretinler” denir. İnkretinler (Kolesistokinin, Peptid-YY, GLP-1 gibi) erken tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolüne katkıda bulunurlar. Özellikle GLP-1 hormonunun aşırı salgılanması, diyabeti olan hastalarda kan şekerini düzenleyebilir.
Metabolik Etki: Metabolizma, vücudun yaşamsal faaliyetlerinin toplamını ifade eder. Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, dinlenme durumunda harcanan enerji sarfiyatını artırır. Bu artışın mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, ameliyat sonrasında dinlenme halindeki enerji ihtiyacının %31 daha fazla arttığı bildirilmiştir. Ayrıca, aynı kaloriye sahip diyetle beslenen gruplardan, ameliyat yapılan gruptaki deneklerin kilo kaybının ameliyat yapılmayan gruba göre %47 daha fazla olduğu görülmüştür.
Resistin Hormonu ve Şeker Dengeleyici Hormon Direnci: Obezite, karın içi yağlanmayı artırarak resistin hormonu üretimini artırabilir. Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, karın içi yağ dokusunun azalmasıyla resistin hormonunun üretimini normal seviyelere çekebilir. Bu durum, şeker dengeleyici hormon direncinde azalmaya ve kilo kaybının hızlanmasına katkıda bulunabilir.
Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, sadece yemek miktarını kısıtlamak veya besin emilimini engellemekle açıklanamayacak, aynı zamanda duygusal ve metabolik olarak vücutta denge oluşturan kalıcı ve etkili mekanizmaları içermektedir. Bu ameliyatın etki mekanizmalarının tamamı henüz tam olarak anlaşılamamış olup, obezite cerrahisinin diğer tedavilere kıyasla daha güçlü bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir.
Roux-en-Y Gastrik Bypass Ameliyatı için uygun muyum?
Roux-en-Y Gastrik Bypass ameliyatı, birçok cerrahi işlem gibi belirli riskleri içerir. Ancak, bu riskler genellikle düşüktür ve çoğu hastada başarıyla atlatılır. Bazı potansiyel riskler şunlar olabilir:
Ameliyat Komplikasyonları:
Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama riski bulunabilir.
Enfeksiyon: Ameliyat bölgesinde enfeksiyon gelişme riski vardır.
Barsak tıkanıklığı: Yapılan bağlantı noktalarında tıkanıklık oluşabilir.
Anestezi İle İlgili Riskler:
Anesteziye bağlı komplikasyonlar, nadir olsa da görülebilir.
Tromboembolizm (Kan Pıhtısı):
Ameliyat sonrasında bacaklarda veya akciğerlerde kan pıhtısı oluşma riski vardır.
Asit Reflüsü ve Safra Reflüsü:
Mide içeriğinin yemek borusuna veya yemek borusundan mideye geri kaçma riski bulunabilir.
Beslenme Sorunları:
Vitamin ve mineral eksiklikleri, özellikle B12, demir, kalsiyum ve folat eksiklikleri ortaya çıkabilir.
Dışkılama Problemleri:
İshal veya kabızlık gibi bağırsak hareketleri ile ilgili sorunlar görülebilir.
Kilo Kaybı ile İlgili Sorunlar:
Aşırı kilo kaybı, beslenme bozukluklarına ve sağlık sorunlarına neden olabilir.
Safra Taşı Oluşumu:
Ameliyat sonrasında safra taşı oluşma riski artabilir.
Cerrahi Sonrası Yara Problemleri:
Yara iyileşmesi sorunları veya yara yerinde açılma riski olabilir.
Her hasta farklıdır ve ameliyat sonuçları bireysel olarak değişebilir. Bu riskler, cerrahınızın ve sağlık ekibinizin bu tür komplikasyonları azaltmak için aldığı önlemlerle minimize edilebilir. Ameliyat öncesinde detaylı bir şekilde riskler ve faydalar hakkında konuşmak önemlidir.

コメント